8 Şubat 2013 Cuma

Uyumak Varken

*

Ey hayali okuyucu, beni neden uğraştırıyorsun? Niye olmayan kişilere bir şeyler anlatma zorunluluğu duyuyorum? Sıcak yatağıma uzanıp uyumak varken neden bunu yapmıyorum? Üstelik deli gibi yorucu bir günün ardından. Neredeyse aralıksız bütün gün sonucu çıkmayan deneylerimle uğraşıp emek çöplüğüme yeni çabaları fırlatıp üst üste yığmışken. Artık bunu yapmaktan bıkmışken. İlerlemek isteyip yerimde saymaktan bir türlü kurtulamazken. Yerçekimi, uykuyla olan anlaşmasına sadık kalarak inatla göz kapaklarıma asılırken. O kuvveti ruhuma uygulayıp beni yerin dibine geçirmektense, varlığımı kaale almayıp yerüstünde parçalar halinde özensizce ortalığa salmayı tercih ederken. Parçaların her biri bağımsız ve ayrı bir yere gitmek isterken. Ben, ruh parçalarının toplamı, bunların hiçbirini umursamazken. Aklım başka yerdeyken. Başkalarının akıllarının olduğu başka yerlerin benim civarım dahilinde olmamasına kızarken. Aynı anda buna sonuna kadar hak verirken. Yeterince öfkelendikten sonra saçmaladığımı düşünüp bunların hepsini bizzat kendimin uydurduğuna yine kendimi ikna ederek sakinleşirken. Her zamanki gibi yine anlayış göstermeye karar verirken.

Sanki zaman geçip giderken herkes bir şeyler yapıyor da ben yerimde sayıp olanları şaşkınlıkla izliyor gibiyken. Aslında şaşkınlığım bile rolden ibaretken ve ben artık hiçbir şeye şaşırmayıp her şeyi normalleştiriyorken. Tüm çirkinlik ve kötülükleri dahi baştan kabullenmişken. Daha hiçbir şeye başlamadan bile çok yorulmuşken. Artık hayal kırıklığına uğramaktan bıkmışken. Hayal kurarken ne denli salak olduğumu ancak hayal kırıklığına uğradıktan sonra anlayarak bu vahim durumumu bir kez daha tüm dünyaya kanıtlamış olurken. Fakat bu vesileyle dahi dünyanın umrunda olabilme şerefine nail olamazken. Tehlikeli oyunlar oynamaktan korkup kendimi bir an evvel güvenli sulara atmaya çalışırken. Üstelik yüzmeyi bilmediğim için aslında bunun da bir çare olmadığının son derece farkındayken.

Uyuyup hepsini unutmak varken…