18 Aralık 2012 Salı

Sevilmek Bağımlılığı

Dead Flowers

Sevilmek bir tür bağımlılık. Azıcık sevgi görmeyedursun insanoğlu, hep sürsün istiyor. Bir türlü doymak bilmiyor ve hep daha fazlasını istiyor. Onu bu illete müptela edenler bir an vazgeçseler sevmekten hemen başlıyor krizler. Beklediğini alamadığı en ufak anda çıldırıyor içindeki canavar. Ve başlıyor kükremeye, tabii kendi kendine… Bugün niye kimse ilgilenmedi benimle, niye kimse aramadı hiç? Halbuki dün ne kadar sevgi doluydum, ne kadar çok seviliyordum. Dün dünyanın merkeziydim ben, hatta hakimi, hükümdarı! Bugünse dünyanın en yalnız insanıyım. Kimse aramıyor, sormuyor. Kimse sevmiyor beni. Kimse merak etmiyor. Dünyanın merkezine bir günde kurduğum gecekondudan bozma sarayım, başıma yıkılıyor o an. Her şey paramparça oluyor bir anda. Yıkıntılar arasında tek başıma zorlukla nefes almaya çalışırken kırık dökük sevgi sözcüklerine rastlıyorum. Bir zamanlar söylenmiş olan. Bir zamanlar gönlümü okşayan. Şimdiyse aynı kelimeler her yerime batarak acıtıyorlar canımı. Sevilmeler gelip geçici demek, sevmenin aksine… Anlıyorum ki bir fark daha var sevilmek ve sevmek arasında. Sevilmek bittiğinde, sevmek ise sürdüğünde acıtıyor insanları. Ah ne kadar doyumsuz, ne kadar ikiyüzlü, ne kadar nankörüz!

Hiç yorum yok: